Sitemiz hizmete açılmıştır,teşekkür ederiz.
Sitemiz HEPSİBURADA.COM,GİTTİGİDİYOR.COM VATANCOMPUTER.COM ve AMAZON.COM üzerinden alışveriş yapmaktadır.
AMAZON.COM sitesi  türkiyede satış yapamaz sadece dilerseniz belirli ülkelere satış yapabilir.
HEPSİBURADA.COM,GİTTİGİDİYOR.COM ve VATANCOMPUTER.COM siteleri ise sadece türkiye üzerinden satış yapabilir.
KONU VE HABERLER:
"Uçurmak daha zevkli"
30 yıldır uçak maketi yapan, 5 buçuk metrelik Piper’ıyla Türkiye’nin en büyük model uçağına sahip olan Ahmet Atlas "Gerçek uçaklara binmekten çok korkuyorum" diyor
     MEHMET KENAN KAYA

     Ahmet Atlas ömrünün 30 yılını uçaklara adamış; nakliye, savaş, yolcu uçağı demeden "ezber etmiş" bir adam. Ama bir özelliği daha var Atlas’ın: O aynı zamanda bir aerofobik. Başka bir deyişle uçağa binmekten çok korkuyor. Bu yüzden de gerçek uçaklar yerine "modelöleriyle ilgileniyor. "Altı boş bir şeyin içinde olmak korkutuyor beni. Ama üzgün de değilim, çünkü uçurmak, uçmaktan daha zevkli" diyor.
     Asıl işi ayakkabı imalatçılığı olan Atlas bugüne kadar 400’e yakın model uçak yapmış. Geçen yıl tamamladığı 5 buçuk metrelik Piper tipi uçağı da Hezarfen yetkililerine göre Türkiye’nin en büyük model uçağı. (Bir ambarda muhafaza edilen uçak o kadar ilginç ki model olduğunu bilmeseniz gerçeğinden ayırt etmek, bilince de bir kumandayla uçtuğuna inanmak güç.)
     Uçak modelleri yanı sıra gemi maketi yapan, otomobil ve silah toplayan Atlas; "Gemiler 15’i buldu. Hepsi çalışır durumda 9 da klasik arabam var ama uçak merakı her şeyi gölgede bıraktı. Diğerlerine vakit kalmıyor" derken, son zamanlarda aklında bir C-130 yapmak olduğunu ama bu fikri hemen unutmak istediğini söylüyor. Sonra da ekliyor: "Unutamam herhalde. Birkaç yıl uğraşıp yapacağım."
     
"Yaptığım uçakların yüzde atmışını parçaladım"     30 yıldır maket uçak yapıyorsunuz. Nasıl başladınız bu işe?
     Bir iş için Milano’ya gittiğimde bir modelci dükkanında bir uçak gördüm ve almak istedim. Ama satıcı daha basit bir uçak tavsiye etti bana. Sonra model yaparak, yaptıklarımı uçurarak sürdü bu ilgim. Uçurdum, kırdım, tamir ettim ve istediğim şeyleri yapabilmeyi öğrendim sonunda.
     
     Sizin yaptığınız modeller genellikle gerçek uçaklar benziyor.
     Evet, bir-iki yıl sonra branşlaştım. Daha çok aslının aynı diyebileceğimiz maketlerle uğraştım. 
     
     Maketlerin bütün parçalarını siz mi yapıyorsunuz?
     Piyasadaki kitler değişik. Sadece iki kanadı takıp radyoyu yerleştirdikten sonra uçabilen maketler de var. Ama benim ilgimi çekmiyor bunlar. Ya planını kendim çizerek ya da gerçek uçağın planlarını küçülterek çalışıyorum. Yapım aşamasında da uçağın inşaat kısmı, iskeleti, kaplanması, radyosu ve motor gibi aşamaları giriyor işin içine. Genellikle ahşap kullanıyorum. Motoru Türkiye’de temin etmek zor olduğu için Amerika’dan getiriyorum.
     
     Bütün bu işleri nerede yapıyorsunuz?
     En büyük mesele bu. İlk başladığımda evin salonunda yapıyordum; büyük mücadele verdim hanıma karşı. Sonra bir odam olsun istedim ve başka bir eve geçtik. Modeller büyüyünce o odaya da sığamaz oldum. Yine taşındık. Şimdi Ortaköy’de oturuyoruz. Garajın üzerine bir atölye kurdum. 
      
     Kaç model uçak yaptınız bugüne kadar?
     Sayısını unuttum ama 400’ün üzerinde. 
     
     Ne kadar sürüyor bir modeli hazırlamak?
     Hazır alıp kullanmak değil de plandan kendiniz yapmak, biraz da uğraşmak isterseniz süreç uzuyor o zaman, seneleri buluyor. 
     
     Yaptığınız modelleri saklıyor musunuz?
     Saklamaya çalışıyorum ama çoğu kırılıyor.
     
     Ne kadar fire veriyorsunuz?
     Yüzde 60’ı buluyor. Sonuçta bunların içinde elektronik bir devre var . Her an arıza yapabilir, düşebilir. Tabii bir de ilk zamanlar uçurduklarımız geri dönme imkanı olmayan uçaklardı. Kendi başına nereye giderse uçuyordu öyle. Şimdi kontrol edebildiğimiz için bu işler daha kolay. Ama ayrıca herkes kıra kıra öğrenir bu işi. Başka bir yolu yoktur.
     
     Şu anda Türkiye’nin en büyük maket uçağı sizde. Bir yıldır da parçalamadınız...
     Aman, Allah korusun. Zaten onun düşüşü bir maketin düşüşü gibi olmaz. İlk uçurduğumuz zaman anladık ki, bu model gibi değil biraz uçak gibi olmuş. Bu yüzden donanımı da ona göre hazırladık. Bir problem çıkarmadan uçuyor bir senedir.
     
     Ama bu model sizi tatmin etmiş gözükmüyor.
     Hayır, etmedi. Şimdi bir tane C-130 nakliye uçağı yapacağım. O model 7 metre olacak. 
     
"Bir kere uçağa bindim. Korkudan ne hissettiğimi bile anlamadım"     30 yıldır gerçek uçakların maketlerini yapıyorsunuz. Uçaklarla hep iç içesiniz. Peki gerçek uçaklarla nasıl aranız?
     Belki şaşırtıcı gelecek size ama 
     ben hiçbir zaman gerçek uçaklara heves etmedim.
     
     Neden?
     Gerçek nedenini mi söyleyeyim? (Gülüyor) Korkuyorum çünkü. Hadi bir olayla anlatayım size bunu: Yıllar evvel bir aile büyüğümüz trenle Adana’dan İstanbul’a geldi. Garda karşıladık. Vapura binmek için Karaköy’e gidince "Bu ne?" dedi. "Vapur, karşıya geçeceğiz" deyince "Ben buna binmem, bunun altı 
     yaştır" dedi. Bizimki de o hesap. Bunların da altı boş.
     
     Hiç binmediniz mi uçağa?
     Mecbur kalınca yolcu uçaklarına bindim. Bir de Murat arkadaşım (Hezarfen’in kurucu ortağı) bir kere cebren ve zorla buradaki Cessna’lardan birine bindirdi beni. 
     
     Ne hissettiniz?
     Korkudan bir şey hissedecek halde değildim. Ama ne zaman yolcu uçağına binsem ortalık karışıyor.
     
     Ne oluyor mesela?
     Olabilecek her şey oluyor. Bütün ağrılarım tutuyor. Kaprislerim yükseliyor. Birkaç gün gelemiyorum kendime.
     
     Gerçeklerinden korktuğunuz için mi maket uçaklarla ilgileniyorsunuz? 
     Hiç düşünmedim bunu ama belki de öyledir. Ama korkmasaydım da modellerle ilgilenirdim yine. Uçurmak, uçmaktan daha zevkli çünkü.
     

• GÜNDEM
• Haber Merkezi
• 04 Haziran 2011 Cumartesi
• 0 Yorum
• Yazdır
• PDF